DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Wai’nin İstanbul’da devam eden sergisinde yaptığı şey temelde şu: Geçmişten kamusal ‘yas’ görüntülerini toplamak ve dökülen teatral gözyaşlarını kitcsh denebilecek bir çerçeveye alarak gözyaşlarında gizli olan o öğrenilmiş ‘vatanseverlik’ jestlerini sorgulamak."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Sessizlik bir 'araştırma' kitabı olarak değil, yazarının zihnini kurcalayanları derli toplu bir şekilde aktardığı bir 'kılavuz çalışma' olarak okunmalı. Her şeyden bağımsız olarak, sadece sessizliğe çok yönlü yaklaştığı için bile değerli bir kitap bu."
" İlk Osmanlı matbaasını İbrahim Müteferrika’nın 1727–1728 civarında kurduğu bir galat-ı meşhurdur, zira bu sadece ilk Osmanlı-Müslüman-Türk matbaasıdır. Osmanlı gayri Müslim matbaaları ise 1490’lı yıllardan itibaren çeşitli şehirlerde kurulmuştu, hem de padişah fermaniyle."
"Fuchs gibi Marksist araştırmacılara eleştiriler şu yöndeydi: Sosyal medya üretketicileri (prosumer), Marksist emek değer teorisi açısından değerlendirilemez. Bunun yerine, yaptıkları duygulanımsal üretimin ranta dönüştürülen ve reklamverenlere satılan bir müşterek alanı olarak görülmesi gerektiği dile getirildi. Burada bir tıkanma yaşanıyor. Sömürü var mı yok mu?"
Doğa, yok olmakta olan bir arka plan. Her zaman orada olmuş, ama yakın bir gelecekte orada olmama ihtimali var
Balkan coğrafyasında geceleri çığlık atarak mezarının civarında dolaşan ölülerin, talihsiz bir kaza sonucu öldükten sonra yaşayanlara hâlâ görünmeye devam eden gelinlerin hikâyeleri artık eskisi kadar yaygın olmasa da anlatılmaktadır
Galata Rum Okulu, Necla Rüzgar'ın Çok Kalpli Varlık isimli sergisine ev sahipliği yapıyor. Deniz Artun küratörlüğünde kurulan sergi, 30 Eylül'e kadar izlenebilecek
Çocukluk travmalarının, kötü ilişki deneyimlerinin, geçmişte “bir erkek olarak” tacize-tecavüze uğramış olmanın belli bir gruba daha üstün bir “mazur görülme hakkı” kazandırdığı yanılsaması, yaşadığımız dünyada hiç yabancı olmadığımız bir hâl...
Her toplumda yemek kültürlerinin oluşmasında temel olarak siyasî, ekonomik, sosyal, dinî şartlar etkili olmuştur. Lezzetin kendi tarihi vardır bu yüzden...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.